Bir hafta içinde Hakkın Rahmetine kavuşan 3 Iğdır’lı hemşerimiz, KANSER’den ötürü yaşamlarını yitirdiler… 
Balamir Avşar, Ali Yiğit ve Melek Coşar son bir hafta içinde yaşamlarını yitiren değerlerimiz… Bu üç isim bizim bildiğimiz, birde bilmediklerimiz var. Çeşitli zamanlarda Yeşil Iğdır Gazetesinde manşetler atarak konuyu gündeme taşıdık ve kamuoyunun dikkatini KANSER vakalarına çekmeye çalıştık… KANSER ölümlerinin araştırılması gerektiğini         vurgulamış, yetkililerin durumdan halkımızı haberdar etmelerini talep etmiştik… 
Iğdır’da Kanser vakalarının her geçen gün arttığı, her ölen iki kişiden birinin kanser olduğu gerçeğini birilerinin kabul edip, ciddi bir araştırma yapması gerekmektedir…
Her köyde, şehir merkezinde bir dünya insanımızı Kanser illeti yüzünden kaybediyoruz. Genç yaşta kanserin pençesine düşen ve yaşamını yitiren bunca insanın neden öldüğünün araştırılmaması ve halkın bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyorum…
Iğdır’a sadece 16 km. mesafe de ki Metsamor nükleer santralinin Iğdır bölgesinde yarattığı olumsuz sonuçların başında Kanser vakaları gelmektedir… Belki bunu devlet resmi dille tescil etmeyebilir. Ancak halkın genel kanısı Kanser’in Metsamor’dan kaynaklandığı yönündedir…  Biz yaşamımız boyu zehir soluduğumuzu biliyoruz. Soluduğumuz bu zehir bizi gün geçtikçe bitiriyor. 200 bin nüfuslu bir il’de ölen kişi sayısının yüzde kaçı kanserden ölmüştür diye defalarca sorduk, tek kelime yanıt gelmedi… Bu söylediklerimiz şehir efsanesi falan değil, bu bir realitedir. Eğer ki ölen kişi sayısının % 1’i Kanser olsa doğaldır deyip geçeriz… Kaza bela dışında yaşanan ölümlerde %10, %20 ve üstünde bir rakam Kanserden dolayı ölüyorsa bu durum çok ciddi bir problemdir… 
Konuyu abarttığımı düşünebilirsiniz.
Fikrinize saygı duyarım… Madem abartıyorum, Sağlık Bakanlığı olaya el koysun, Iğdır doğumlu Iğdır Devlet Hastanesi ve Iğdır dışında tedavi görüp yaşamını yitiren kanser vakalarının sayısını çıkarsın halkımızı bilgilendirsin, bizde sayının ne olduğunu bilmiş olalım… İnşallah sayı bizim dediğimiz gibi çıkmaz da ben abartmış ilan edilirim…
Beyler olayı abarttığım falan yok… Iğdır’da Kanser vakasıyla ilgili ciddi bir sorun var. Tek sorun insanların okuduğu, bildiği şeyi tartışmıyor olmasıdır… 
Başımızın üstünde dönüp dolaşan Kanser bulutlarını görmezlikten gelemeyiz. Ateş düştüğü yeri yakıyor ama bizim evimize de düşmesini bekleyemeyiz… 
Bu çok ciddi konuyla alakalı insanlarımızın umursamaz tavır içinde olmaları doğru değildir… Kendi hayatımızı ilgilendiren bir konudan daha önemli ne olabilir ki..! Kanser vakasının böylesine yoğun görüldüğü Iğdır’da dikkatleri Iğdır’a çekmemiz gerekiyor… Toplumsal tepki mekanizmamızı çalıştırmalıyız. Tepki göstermemiz gerekiyorsa göstermeliyiz…  Bergamalılar kadar olamıyor muyuz? Zengini ben zenginim bana bir şey olmaz, fakiri ölsem ne fark eder anlayışından uzak durmalı, hukuk çerçevesinde tepkilerini dile getirmelidirler…
Umursamaz olup hastalığın bizim kapımızı çalmasını beklemeden, biz çarelerini araştırmalıyız. Metsamor belası burnumuzun dibinde, kapımızın önünde… Zehir her gün soluduğumuz havayla ciğerlerimize yerleşiyor…
Metabolizmamızı yavaş yavaş  tahrip ediyor… Bünyemizi güçsüz bulduğu anda Kanser yüzünü gösteriyor…
Kanser’e yakalanan hastalarımızın birçoğu hastalıkları epey ilerledikten sonra teşhis edilebiliyor… Hem sağlık açısından yeterli olanaklara sahip değiliz, hem de yanı başımızda bulunan zehir fabrikası Metsamor’un esaretini yaşıyoruz…
Kanser vakalarının artması sebebiyle kendimi açık esarette hissediyorum. Ne kaçıp gidebiliyorum, ne de içinde bulunduğum durumu değiştirebiliyorum…
Sevgili okurlar, bu çok ciddi meseleyi lütfen önemseyelim… Birlik içinde hareket edip tepkimizi hukuk çerçevesinde ortaya koyalım. Ermenistan Sınırı Alican kapısına yürüyüp tepkimizi ortaya koyalım…
Umarım bu yazım dikkate alınır. Sivil toplum kuruluşları tepkilerini ortaya koyar, yetkililerde halkı bilgilendirmek için gerekeni yaparlar…