Aslında uzun zamandır kaleme almak istediğim bir konuydu… Zaman ve sebeplerin oluşmasını beklerken dün sabah Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, davetimiz üzerine sabah kahvaltısına geldi… Kahvaltı sohbetinde yazmak istediğim konu daha çok şekillendi ve yazmama vesile teşkil etti…
Çok zamandır şehrimizde olup biteni gözlemliyor, gelişmeleri duymakla, kulak kabartıp dinlemekle yetiniyorum…
Siyasi partilerden, yaklaşık iki yıl sonra aday olmak için şimdiden çalışan, altyapı oluşturan birbirinden değerli hemşerilerimizin kulis faaliyeti oluşturduklarını işitiyor, gözlemliyorum…
Her zaman altını  çizdiğim bir fikrim var ve yine altını çizerek söylüyorum. Her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı aday adayı olma ve aday olma hak ve hürriyetine sahiptir… Kimse kimseye sen aday olamazsın deme hakkına da sahip değildir…
Bu bağlamda elbette ki birileri aday adayı olabilir, bu uğurda çalışma yapabilirler… Ancak daha uzun bir zaman olmasına rağmen, ısrarcı olup, insanları kutuplaştırmaları, illa da bir taraf olmaları yolunda baskı yapmaları, ben aldım bitirdim, benim işim tamam, benden başkasını aday gösteremezler gibi sözler sarf etmeleri bence doğru bir davranış değildir…
Dün Iğdır MHP Milletvekili Sinan Oğan ile sabah kahvaltısında bir sohbetimiz oldu… Sohbet esnasında; “Sayın Vekilim kafanızda bir aday var mı” diye sorduğumda… Verdiği cevap aynen şöyle olmuştu…
“Henüz önümüz de iki yıl gibi uzun bir süre var… Bu süre zarfında dünyanın ve özellikle komşularımızın hali ne olacak, ülkemizde neler gelişecek, şartlar neyi gösterecek bilemeyiz… Ancak birbirinden değerli, hepsini sevip saydığımız aday adayları elbette ki vardır… Şimdiden birilerine söz vermek doğru bir davranış değildir… Partimizin işleyen organları var, halkımızın kabulü var, şartların uygunluğu vardır. Şimdiden benim adayım falanca demek çok yanlış ve saygısızca bir durum teşkil eder” dedi.
Siyaset, seçimlere bir iki ay kala yapılan bir iş değildir elbet… Aylar, yıllar öncesinden altyapısı oluşturulan, çalışması başlatılan zorlu süreçtir… Ancak zorla dayatılan, ben olmazsam tufan yaratırım diyerek yapılan siyasetin hem ömrü kısadır, hem de yaptırım gücü yoktur…
Sinan beyin de altını  çizdiği gibi, önümüzde iki yıl gibi uzun bir süreç var…  Yarınların ne getireceğini kimse bilemez. Ortadoğu da nelerin gelişeceğini, nelerin şekilleneceğini kimse kestiremez.
Kaldı ki bir de her parti için seçim yarışının zorlu rakipleri var…  BDP, MHP ve Ak Parti yarışında alicengiz oyunlarının haddi olacak, hesabı  sorulamayacaktır… Her parti kazanabilecek adayla seçime girecek, her türlü araştırmayı yapacak, en ince ayrıntıyı hesap ederek adayını belirleyecektir…
AK Parti’den ve MHP’den aday olmak isteyen sayısız insanın varlığı bilinmektedir.  Özellikle Ak Parti Milletvekili seçimini kaybetmenin vermiş olduğu hırsla belediye başkanlığı seçimini illa kazanmak isteyecektir… Şüphesiz her parti kendine göre bir takım hesaplar yapıyor olacak, ancak unutulmasın ki en iyi hesabı sandığa oyunu yansıtacak olan halk yapacaktır…
Halka rağmen umursamaz tavırların vuku bulması halinde, sonuç hesabını iyi yapan partinin olacaktır…
Dediğim gibi henüz  önümüzde uzunca bir süreç var. Bu zaman zarfında İnşallah ölen, kalan olmaz da, gelişmeleri hep birlikte mütalaa ederiz…