İlginç bir durum söz konusu, ülkemizin her bölgesine gider, gezer, iş görüşmeleri yaparım. Her türlü insanla konuşur, tartışırım. Facebook sitesinde binlerce kişiyle fikir alış verişinde bulunurum. Görüştüğüm, konuştuğum herkes Ak Partiyi eleştirmekte, ülke yönetimde ki tutumlarını beğenmediklerini ifade etmektedirler…
Peki, Ak Parti bu kadar eleştiriliyorsa almış olduğu oy neden düşmüyor ve neden hep yükseliyor?
Sandıkta hile falan sözlerine asla inanmıyorum.
Seçmen sandığa gidiyor ve oyunu da kullanıyor. Kullanılan oyların neticesi de sonucu ortaya koyuyor…
Bana göre asıl sorun muhalefet liderlerinde, gerek CHP olsun ve gerekse MHP olsun her ikisinin de Lideri bu işi kaldıracak kapasite de değillerdir…
Sandığa giden vatandaş “alternatif” bulamadığı için Ak Partiye oyunu kullanmaktadır…
Ülkemi seviyorum, slogandan ibaret olmamalıdır. Eğer gerçekten ülkenizi seviyorsanız, bırakın görevinizi biraz da başkaları ülkesini sevsin…
Dediğim gibi söylemden ibaret ülke sevilmez.
Ülke sevmek fedakârlıkla olur. Özveriyle olur. Nefsini yenmeyle olur…
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu göreve geldiğinde Merhum Ecevit’e benzetmişlerdi… Kurtarıcı, Karaoğlan gözüyle bakılan Kılıçdaroğlu, 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde bütün gücüyle çalıştıysa da, arzu edilen, beklenen oy oranını alamadı… 13 Haziran 2011 günü misyonunu tamamlamış olmasına rağmen bu zamana kadar görevde kalarak mücadelesini sürdürdü…
Ancak görülmektedir ki, olmuyor, olmuyor, olmuyor…
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, Merhum Alparslan Türkeş’in vefatının ardından konum itibariyle ağır bir yükün altına girmişti… Girdiği ilk seçimde %18 oy alarak şahlandı. Taze kan, yeni kadro bir anda MHP camiasına güç kuvvet vermişti… Kurulan DSP-ANAP-MHP koalisyon hükümetinde beklenen performansı gösteremeyen Bahçeli, Hükümette ki sıkıntıları aşamayınca, 3 Kasım 2002 tarihini işaret ederek seçim startı verdi…
Seçimden yenilgiyle çıkan ve oyları %8’lere inen MHP, Devlet Bahçeli’nin görevi bırakıyorum söylemleriyle yeni bir ivme kazandı… MHP’liler Devlet Bahçeli görevi bırakacak diye beklerken, Parti Genel merkezi önünde kendilerini zincirleyen ülkücüler Bahçeli’nin istifasını engellediler…
Bu bazı MHP’lilerce şöyle de yorumlandı, ‘ Yapılan danışıklı bir hareketti.’
Netice itibariyle 1997 yılında Başbuğ’un vefatından sonra göreve gelen Bahçeli yaklaşık 15 yıldır aynı görevde bulunmaktadır…
Peki, Sayın Bahçeli, Rahmetli Başbuğ gibi ölünceye kadar o koltukta oturmayı mı düşünüyor, yoksa aklında farklı bir projemi var?
Neticeye gelecek olursak, bu gün Ak Parti eleştiriliyor olsa da, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana değişmeyen yasaların, geleneklerin, hiyerarşinin değişmiş olmasına rağmen oyları düşmüyorsa, bu alternatiflerinin olmayışıdır…
Hemen şunu anlamayalım, Ak Parti’nin veya Muhalefet liderlerinin varlığından rahatsızlık duyduğum falan yok. Ben, herhangi bir partiyi benimsemesem de, halkın iradesine saygı duyarım. Sonuçta her insanın farklı fikri ve dünya görüşü vardır…
Belki merkezden uzak, doğunun en doğusunda böyle bir görüşü dile getirmenin çokta faydası olmayacaktır. Ancak birtakım gerçeklerin tartışmaya açılmasından yanayım…
Sayın Kılıçdaroğlu ile Sayın Bahçeli’nin bulundukları makamlarda ısrarla durmaları, doğal olarak mahallindeki kişileri de fevkalade ilgilendirmektedir…
Iğdır özelinden gündeme bakacak olursak, yarınlarda hep muhalefet olacak partilere oy verecek bir tabanın partide tutulması mümkün olmayabilir. Nitekim oy düşüşü de bu sebeplerden kaynaklanmaktadır…
Ak Parti''nin Alternatifi Kim?
Cabbar Şıktaş
Yorumlar